TBMM
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, Ramazan Bayramı dolayısıyla videokonferansla AK Parti Çanakkale il ve ilçe teşkilatı ile bayramlaşma programında konuştu.
Kovid-19 salgınıyla mücadele tedbirleri nedeniyle farklı bir bayram süreci geçirildiğini dile getiren Turan, “İsterdik ki şimdi sizlerle bir arada olup kucaklaşalım ancak salgın şartları hepinizin malumu. Biliyoruz ki mesafeler gönül birlikteliğimize, gönüllerdeki vuslata engel değil.” ifadelerini kullandı.
Bayramdan sonra kademeli olarak normalleşme sürecine girileceğine işaret eden Turan, “Vatandaşlarımızın yaşadıkları sıkıntıların farkındayız. Bu süreci birlik ve beraberlik içinde aşacağımıza olan inancımız tam. Sağlık ve huzur içinde, sevincini bir arada yaşayacağımız nice bayramlara ulaşmamızı yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.” diye konuştu.
Turan, İsrail’in, her yıl mübarek Ramazan ayında olduğu gibi bu yıl da çocuk-kadın, genç-yaşlı demeden sivillere yönelik saldırılarına devam ettiğini belirterek, “Ortaya çıkan görüntüler karşısında yüreğimiz dağlanıyor. İçinde bulunduğumuz salgın süreciyle zaten buruk karşıladığımız Ramazan Bayramı’na Filistin’de yaşanan acılar da eklendi. Kutsal bir mabet yanarken, çocuklar ölürken, insan diye adlandırılan bir güruh şarkı söyleyerek, dans ederek buna nasıl sevinir, ne aklımız ne de vicdanımız alıyor. Susan, seyirci kalan insanlık karşısında cesaret alıyorlar. Kudüs’te Filistinliler kaybetmiyor. Kudüs’te asıl kaybeden insanlık.” değerlendirmelerinde bulundu.
“Dünya sussa biz susmayacağız”
Kudüs’te Filistinlilerin, yalnızca kendi yurtları, canları için değil tüm insanlık adına direndiğini vurgulayan Turan, şöyle devam etti:
“Bu ayıp tüm dünyaya yeter. Sözüm ona insan haklarını savunan, hak, hukuk ve adaletten söz eden dünya, İsrail’in uluslararası hukuku hiçe sayan saldırıları karşısında neden sessiz kalır? Kudüs davasına Türkiye’den başka sahip çıkan kim var ki? Türkiye tüm mazlum coğrafyaların umudu. Türkiye’nin bu dik duruşu olmasa, tüm platformlarda güçlü şekilde bu zulmü dile getirmese, uluslararası kurulları harekete geçirmese, demek ki kendi suni gündemleriyle meşgul olmaya devam edecekler. Bilinsin ki dünya sussa biz susmayacağız. Peygamberlerden insanlığa tarihi ve kutsal bir miras olan Mescid-i Aksa kırmızı çizgimizdir, onurumuzdur. Kudüs davası, tüm Müslümanların hatta tüm insanlığın ortak davasıdır. Üzülerek ifade ediyorum ki bugün Kudüs meselesinin, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırıların asıl kaynağı, birlikte hareket edemeyen, güçlü ses çıkaramayan İslam dünyası. Hepimiz aynaya bakmalıyız. İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği ve benzeri kurumlar ile Arap dünyası, tüm İslam alemi bugün gereğini yapmayacaksa ne zaman yapacaklar?”
“İkiyüzlülük, karaktersizlik”
Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın 2018’deki seçimlerde AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığına imza atarken, muhalefetin adayı Abdullah Gül’ü de desteklediğine ilişkin sözlerini hatırlatan Turan, “Babacan’ın ihanet itirafı, AK Parti’den ayrılanların aslında gerekçe olarak iddia ettikleri gibi partimizin kuruluş ilkelerinden uzaklaştığı değil, şahsi hesaplarının ve sinsi planlarının bir resmi oldu. Babacan’ın ihaneti siyasi tarihe kara bir leke olarak geçti.” dedi.
Ali Babacan’ın, 2019’un sonunda AK Parti’den istifa ettiğini açıkladığını anımsatan Turan, şunları kaydetti:
“Sayın Erdoğan’ı, 2018’de Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiğimiz imza listesinde, o zaman milletvekili olan Sayın Babacan’ın imzası da vardı. Ancak arka planda başka adayı, Sayın Gül’ü ‘çatı aday’ olarak muhalefete pazarlamanın derdinde. Erdoğan için imza veriyorsunuz ama başka bir ismin adaylığı için çalışıyorsunuz. Bu ne siyasi ahlaka ne vicdana ne de insanlığa sığar. Bu, ikiyüzlülüktür, karaktersizliktir. Sayın Erdoğan, bu mübarek ülke için büyük bedeller ödedi, büyük riskler aldı. ‘Kardeşim Abdullah Gül’ diyerek, Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdi. Babacan’a genç yaşından itibaren sayısız üst düzeyde görevler verdi. Vefasızlığın bu boyutu, insafın çok ötesinde patolojik bir durum.”
Turan, “Allah düşmanımızı dahi tarih önünde Ali Babacan’ın düştüğü duruma düşürmesin. ‘Karaktersizliğin resmini çiz Abidin.’ deseler bu kadar başarılı olunamazdı. Görülüyor ki Babacan’ın kurduğu parti millete hizmet için değil, sadece Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı için kurulan bir parti. Ancak artık herkes biliyor ki daha dün kurulan bu partide şu an Abdullah Gül ile Babacan’ın kavgası ayyuka çıkmış durumda. Göreceksiniz kurulma anlamını yitiren bu parti, bırakın umut olmayı, bırakın seçim başarısını yakında kendini feshetme sürecini tartışırsa şaşırmamak lazım. Bizim bildiğimiz siyaset bu değil. Seçim kazanılır, kaybedilir. Görevlerimiz, gelir geçer ancak geride bıraktığımız hatıralarımız, utanılacak hatıralar olmamalı. Her zaman başımız dik, onurla, gururla siyasi bir miras bırakmak en büyük önceliğimiz olmalı. Herkes bilsin ki sinsi siyaset tarzına karşı, erdemli siyaset kazanacak. Millet en büyük hakemdir.” ifadelerini kullandı.
Bayramlaşma programına, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, AK Parti İl Başkanı Naim Makas, İl Genel Meclisi Başkanı Nejat Önder ile AK Parti il, ilçe ve belde teşkilatları katıldı.