ÖTV’nin birçok ülkede sağlığın korunması için alındığına dikkat çeken Dr. Ozan Bingöl, “Oysa bizde bütçe ihtiyaçlarının tek hedefi haline geldi. 10 yılda alkollü içkiden alınan ÖTV rakıda yüzde 443 arttı. Bu artık yaşam tarzına müdahaleye dönüştü” dedi.
3 Temmuz’da Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) yüzde 6.89 yükseltildikten sonra alkollü içki fiyatlarının fırlaması nedeniyle artan sahte ve kaçak üretim 47 kişinin hayatına mal oldu. Sözcü’den Nuray Tarhan’ın haberine göre; vergi uzmanı ve Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ozan Bingöl, Fransız iktisatçı Pierre Paul Leroy-Beaulieu’nun “Fazla vergi vergiyi öldürür” sözünü hatırlatarak, kaçak içkiden dolayı artan ölümlere dikkat çekti ve “Fazla vergi sadece vergiyi değil, insanı da öldürüyor” dedi. Dolaylı vergi türü olan Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) birçok ülkede sağlığın, gençliğin, çevrenin korunması için alkol, tütün ve akaryakıt üzerinden alındığına dikkat çeken Bingöl, “Oysa bizde bütçe ihtiyaçlarının öncelendiği, tek amaç ve hedef haline geldiği görülüyor. Son 10 yılda alkollü içeceklerden alınan ÖTV rakıda yüzde 443, birada ise yüzde 365 arttı. 1 litre rakıda 2010’da 51.48 lira olan ÖTV tutarı 3 Temmuz’da yüzde 6.89 artırılarak 279.29 liraya çıktı. Böylece son 10 yılda vergi artışındaki oran yüzde 443 oldu” dedi. YAŞAM TARZINA MÜDAHALE 2006’da her 100 liralık ÖTV’nin 5 lirası alkollü içeceklerden elde edilirken, 2019’da bu rakamın 10 liraya çıktığını belirten Bingöl, “Yani alkollü içkilerin ÖTV içindeki payı yüzde 100 arttı. Bu durumun, toplumun sağlığını koruma, gençliği zararlı alışkanlıklardan uzak tutma politikası ile ilgilisi kalmadı. Uygulamadaki aşırılık, alkollü içecekler üzerinden alınan ÖTV’yi vergi politika aracı olmanın ötesinde yaşam tarzına doğrudan müdahaleye dönüştürdü” diye konuştu. OPTİMAL NOKTA AŞILDI Vergilemenin optimal denge işi olduğuna dikkat çeken Bingöl, “Bu nokta aşılırsa vatandaş kaçak ürünlere yönelir. Bu nedenle devletin sağlık harcamaları artar. Sanılanın aksine vergi gelirleri artmaz, hatta azalır. En acısı da telafisi olmayan ölümler yaşanır” şeklinde konuştu. Diğer yüksek vergilerin de zarar verdiğini vurgulayan Bingöl, sözlerini şöyle sürdürdü: “Akaryakıttaki vergi nedeniyle on numara yağ kullanıp yanan otobüsler görüyoruz. Kaçak tütün kullanıldığı için sadece akciğer kanseri değil başka hastalıklar çıktı. Yenisini alamadığı için kaplama lastik kullanarak trafiği tehlikeye atan sayısız kamyoncu var. Kaçak ve sağlıksız kozmetik ürünlerden cildi heba olan yurttaşlar çok. Artık birilerinin, verginin sadece gelirden ibaret olmadığını anlamasının zamanı geldi.” ÖTV’nin milli gelire oranında OECD ülkeleri arasında birinciyiz Dr. Ozan Bingöl, 2006-2019 döneminde ÖTV’den 1 trilyon 176 milyar lira gelir elde edilirken, bunun 81.8 milyar lirasını alkollü içeceklerin oluşturduğuna dikkat çekti. Sadece 2019 yılında alkollü içkiler üzerinden alınan ÖTV tutarının 14.7 milyar TL olduğunu belirten Bingöl, “Bu rakama bir de bu ürünler üzerinden alınan yüzde 18 KDV’yi ilave etmek gerekmektedir” dedi. ÖTV gelirlerinin gayri safi yurtiçi hasılaya oranında Türkiye’nin, 2017 yılında yüzde 4.5 ile OECD ülkeleri arasında birinci sırada olduğunu söyleyen Bingöl, “Yeni Zelanda’da bu oran yüzde 0.8, Kanada’da yüzde 1.2, İngiltere’de yüzde 2.4, Fransa’da ise yüzde 2.7” diye konuştu.