Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet’in sunduğu Başkent Kulisi programında önemli açıklamalar yaptı. Acet, Yeni Şafak’taki köşe yazısında, Demir’in açıklamalarından öne çıkan detayları paylaştı. Acet’in, “Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’den kritik açıklamalar” başlıklı yazısı şöyle:
Malum, Türkiye, Savunma sanayii alanında son yıllarda güçlü hamleler yapıyor. Bu hamlelerin sahadaki karşılığını da hep birlikte görüyoruz.
Hatırlayalım, bu yılın başlarında İdlib’de SİHA sürüleriyle yürütülen operasyon, yurtdışında çıkan yayınlarda “Türkiye drone sürüleriyle savaş literatürünü değiştirdi” vurgusuyla yer almıştı.
Kaydedilen teknolojik ilerleme sayesinde PKK’nın neredeyse kımıldayamaz hale gelmesi, aynı SİHA’ların Libya’da savaşın gidişatını değiştiren bir etken olarak denkleme girmesi.
Bir diğer yönüyle de, kimsenin kimseye günahını bile vermediği bir dönemde, bu alanda atılan yerlileşme adımlarının ne kadar kıymetli olduğunu gösteren gelişmeler bunlar.
Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’le dün Kanal 7’de yaptığımız program için bir araya geldik.
Demir, yaklaşık 6 yıldır bu kurumun başkanlığını yapıyor ve 2014’ten beri kaydedilen ilerlemelere bakıldığında, bu dönemde ‘vites büyütüldüğü’ rahatça söylenebilir.
Dünya genelinde ilk 100’e giren savunma sanayii şirketi sayısının bu yıl 7’ye yükselmesi, 300 civarında olan proje sayısının 6 yıl içinde 700’lere kadar ulaşması buna örnek gösterilebilir.
Dünkü buluşmamızda, İsmail Demir’le savunma sanayii projeleri ve konuları üzerinden bir ufuk turu yaptık.
Kendisine sorduğum soruların bazılarını ve aldığım cevapların küçük bir özetini aktarayım:
Soru: TSK’nın harekâtlarında yerli silahlar kullanılırken bu anlamda oldukça fazla tecrübe birikimi de oldu. Bu tecrübe birikiminin sizin projelerinize geri dönüşü nasıl oldu?
Cevap: Arkadaşlarımız kullanıcılarla çok yakın temas içinde, saha bilgilerini almaya devam ediyorlar. Bazı konularda anında harekete geçip iyileştirmeler yapıldı. Teknofest sırasında bile bir grup arkadaşımız oradan diğer illerimize geçip geri bildirimler alıp geri geldiler. Oradan gelen bildirimlerle biz bazı iyileştirmeler veya bazı yeni ürünlerin sahaya sürülmesiyle ilgili neler yapmamız gerektiğini tespit etmiş olduk.
Soru: Yunanistan’ın Türkiye’ye karşı güç dengesini kendi lehine değiştirmek için bir takım adımlar attığı görülüyor. Fransa’dan yeni savaş uçağı siparişi verilmesi, F-16’ların güçlendirilmesi gibi. Bu gelişmeler sizleri endişelendiriyor mu?
Cevap: Bunlar izleniyor ama tedirgin ediyor diyemeyiz. Onlar belirli siparişler veriyorlar, belli ürünler almaya çalışıyorlar ama biz aslında kendi imkânlarımızla zaten savunma sanayii hamlesi içindeyiz. Belirli sistemlerin edinilmesi, inşası biraz vakit alabilir. O konuda gelişmeler çok daha hızlı ve sıcak çatışmaya giderse, o konuda da daha acil tedbirlerin alınmasıyla ilgili adımlar atılabilir. Ama burada tedirginliğe mahal yok.
Soru: F-35 savaş uçakları ile ilgili son durum nedir?
Cevap: Programla ilgili tutumumuz değişmedi. Attığı imzayı tanıyan ve gereğini yapan taraf biziz. Burada atılan imzaları ihlal eden diğer taraf. O halde biz yine gerçekten büyük devlet olma niteliğimizi masaya koyan ve bu şekilde davranan bir davranış içindeyiz. Diğer parametreler gündeme geldiğinde tartışılır.
Soru: ABD, F-35’i Türkiye’nin karşısında olan ülkelere verirse bu, endişelendirecek bir durum olur mu?
Cevap: Endişe kelimesi bence yersiz. Dağ ne kadar yüksekse aşılır. F-35 özelinde teknik tartışmalara girmek istemiyorum ama gerek Amerikan medyasında gerek diğer ortamlarda F-35’le ilgili yapılan yorumları takip etseniz… Karşı tarafta F-35 var yandık diye bir şey yok. Bugünün teknolojilerinde eğer bir sistemin bütün unsurlarına sahip değilseniz o sistemin size ne kadar ait olduğu sorgulanır. Onun için meseleyi çok abartmamak gerekiyor. Her tedbirin karşı tedbiri vardır.
Soru: Ermenistan, Azerbaycan topraklarına yönelik yeni bir saldırı başlattı. Bu konuda bir değerlendirmeniz olur mu?
Cevap: Azerbaycan dost ve kardeş ülkemiz. Her anlamda, her konuda onlarla beraber olma irademiz ortada. Diğer yandan Ermenistan tamamen haksız durumda. İki taraf eşit olsa bile bir tarafın saldırgan olduğu çok net. Bizim bu konuda tavrımız çok kesin. Türkiye’de ne imkân var ise kardeş Azerbaycan’ın yanındayız. Savunma sanayii imkânlarımız kardeş Azerbaycan’ın emrinde.
Soru: Üçüncüsü Gaziantep’te yapılan Teknofest nasıl geçti? Gençlerin savunma sanayii ve teknolojiye olan ilgisini nasıl buldunuz?
Cevap: 3’üncü yılında da bu ilginin artma hızı gerçekten ümit verici. Gelecekle ilgili gerçekten büyük umutlarımız var. Ama biz kendi kendimize hep şunu söylüyoruz: Gençlerimizin bu umudu, coşkusu ve heyecanını sürekli devam ettirecek, önümüzdeki yıllarda bunları ürüne dönüştürecek iradeyi koymak gerekiyor. Bir şeyler yapabilme, gencimize başarı hazzını tattırmak önemli.